Bazen düşünüyorum da neden insanlarda güven kalmamış. Hayattın acımasızlığı mı hayat şartları mı yoksa insanların menfaatperestliği mi?
İnsanlar çoğu iki yüzlü olmuş hep sana iyi yüzünü gösterir elde etmek konuşmak sahip olmak için bunu başarınca da o kişinin ikinci tanımadığımız bilmediğimiz acımasız yalan dolan bir yüzü olduğunu görürsünüz. Bütün güveniniz sarsılmış ve suiistimal olmuştur.
Peki, biz bu durumda kime nasıl güveneceğiz güzel dostluklar arkadaşlıklar ilişkiler evlilikler nasıl kuracağız? Bu konuda düşüncelerimizi fikirlerimizi dostluklarımızı nasıl pekiştireceğiz. Herkese böyle şüphe ile mi bakacağız. Dertleşmeyi muhabbet etmeyi kiminle yapacağız.
Dost ne güzel bir cümle. Dostluklar mezara kadar olmalı pazara kadar değil. Mutlu anında çağrıldığında gelen dost birde en kötü durumunuzda çağrılmadan gelen can dostunuz olmalı. Güvenebilecek can dostlukları olanlar bence en şanslı insanlardır.
Allah herkese her zaman güzel dostluklar nasip etsin.
Evet yeni bir yıla yani 2024’e sayılı günler kaldı.
Acısı ile tatlısı ile bir yıl daha gelip geçiyor, yani bir yıl daha ömürden alıp gitti. Kimi mutlu kimi mutsuz kimi hüzünlü kimisi hayatı boş vererek bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Umarım bu yeni yıl insanların insanca savaşsız kardeşçe huzurlu, mutlu, sağlıklı yaşayacakları yeni bir yıl olur. İnsanın elinde olmayarak bazen hayat insana o kadar ağır geliyor ki ne yapacağını bilemez hale geliyor. Eminim herkes aynı durumları yaşamıştır. Sürekli meşgulüm hiç vaktim yok, kendisine mümkün olmadığı halde vakit ayırmayanların, başarılı olmalarının önüne en büyük engeli koymuş olurlar. Çünkü Çalışma azmi çok önemli ama vakitte o kadar önemlidir.
Ne yaparsanız yapın fark etmez yani stressiz hiç bir şey yok. En azından stres ve kaygıya sebep olmadan, en önemli hedefi seçip ona odaklanırsanız başarılı olma şansınız bir o kadar artabilir.
Bazen insan susmak mecburiyetin kalabilir burada insanın haklı ya da haksız olduğu durumlardan değil de; karşımızdakinin adam olmadığını anladığınız durumlarda susuyorsunuz.
Günümüzdeki insanlar, yalnızca her şeyin fiyatını biliyorlar, ama kimse kendi değerlerinin ederini bilmez, nasıl her gecenin sabahı varsa, her karanlığın aydınlığı varsa, sabredeni mutlaka zafere ulaştıran bir irade vardır.
Yükseklere çıkıp hayata tepeden bakmak önemli değildir; önemli olan ne kadar yükseklere çıksan da her şeye eşit mesafeden bakabilmektir. Biliyor musunuz insanlık öyle bir elbisedir ki herkese uymaz, eğer insan kendi içinden yenilenmeyince dışından eskir.
Herkes gönül adamı olduğunu söyler, insanların yaşantısına bakınca kimin gönül adamı olup olmadığını anlarsınız.
Unutmayınız ki her insan üzülmek, incinmek, düşmek ama sonra toparlanmak ve mutlu olmak için yaratılmıştır, hayatın anlamı zaten budur.
Hayat dediğiniz uzun zincirli bir salıncağa benzer bir ileri bir geri sallıyor. Her ileri gidişinde coşar, Her geri gidişinde ise, insan ağlar, o da bir gün bıkar, sizi üzerinden fırlatıp atar. Geri dönüp baktığınızda kalan tek bir şey göreceksiniz boş bir salıncak. Öyle değil mi ? teşekkür ederim Sinem Duran..