Geçtiğimiz günlerde ani bir kalp krizi sonucu hayata veda etti. Kendisi Kırşehir ilimizdendi cenazesi de isteği üzerine memleketine gömüldü. Taziyesi Alanya'da yapıldı, çok sayıda insan ziyarete geldi ve başsağlığı dileklerinde bulundular. Çok sevdiğim arkadaşım ve aynı zamanda ATV Alanya Televizyonu'nda bir süre görev yapan Hüseyin Kalaycı'nın da babası ''Musa Kalaycı.'' Taziye yerinde uzun süre kendilerine eşlik ettim, dua üstüne dualar yapıldı. Gelen kişilerin konuşmalarına kulak misafiri oldum, her gelen kişi Musa amca için, Allah rahmet eylesin çok iyi adamdı, güler yüzlü, dürüst, hayatı boyunca hiç bir kimseyi kırmamış, şefkatli, cana yakın, her gördüğüne selam veren devletine aşık bir insandı gibi güzel ve kulağa hoş gelen sözlerle anılıyordu. Tam karşımda Musa amcanın büyük oğlu bankadan emekli Orhan Kalaycı oturuyordu. Ortalık biraz sakinleşmişti, birden bire Orhan elini cebine attı ve Servet Abi, ''işte benim babam'' bu dedi. Bir makbuz çıkararak bana uzattı, önce ne olduğunu anlamadım. Bir ceza makbuzuydu uzatılan, ''nedir bu diye sordum'' iyice bak abi dedi. Ne göreyim ki. kendi kendine ceza kesmiş bir adamın ''trafik cezası'' makbuzuydu. Hayretler içinde kaldım, hikayesi nedir diye sordum Orhan Kalaycı'ya, o da hikayeyi şöyle anlattı etraftakilere. Servet abi, benim Babam 1970 yıllarında Isparta'da trafik polisliği görevi yaparken, koltuğunun altında bir cırcır çantası ve içinde birde trafik ceza makbuzu vardı. her gün trafik cezasından kesiği paraları toplar, çantasına koyar ve kestiği makbuzlar ile birlikte ilgili makama paraları teslim ederdi. O günün şartları böyleydi. Bir gün kestiği cezalar toplamı ve makbuzun karşılığı bir birini tutmaz ve 45 TL fazla para çıkar, babam birden bire şaşırır nasıl olurda bu para fazla çıkar, istese parayı cebine katar ve yoluna devam eder.. Hayır kesinlikle olamaz. Bir çözüm bulması gerekir.. Tutar kendi kendisine o anda 45 TL trafik cezası keser ve devlete paranın tamamını öder.'' Tüm yükümlülüklerini yerine getirir. Yıllar sonra ortaya çıkar ve Musa amca evlatlarına bu makbuzu hediye eder der ki, ''Evlatlarım işte sizin babanız bu. Siz de benim yolumdan gidin, hak yemeyin. Devletimize milletimize sahip çıkın'' der. İşte ibret alınacak yaşanmış gerçek bir hikaye. Umarım anlayan anlamıştır. Bir kez daha nurlar içinde yat MUSA KALAYCI mekanın cennet olsun. Seni rahmetle anıyoruz. seni bizler bundan böyle KENDİNE TRAFİK CEZASI KESEN bir polis memuru olarak anmaya devam edeceğiz.